Ayasofya, göz alıcı mimarisi ve tarihiyle dünya çapında tanınmış bir simge haline gelmiştir. İlk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilen bu yapı, 1453'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılında ise müze statüsü kazanmış ve ziyaretçilere kapılarını açmıştır. İçindeki muhteşem mozaikler, heykeller ve çeşitli sanat eserleriyle Adeta bir sanat galerisi gibi dizayn edilmiştir. Burada yan yana bulunan farklı dinlere ait tarihsel unsurlar, Ayasofya'yı hem bir ibadet yeri hem de bir kültürel simge haline getiriyor. Ziyaretçiler, çeşitli turlar ve rehberlik hizmetleri ile bu eşsiz yapının her köşesindeki ayrıntıyı keşfedebilir ve geçmişin izlerine tanıklık edebilirler.
Ayasofya, İstanbul'un tarihi yarımadasında yer almaktadır ve ulaşım açısından oldukça merkezi bir konumda bulunmaktadır. Şehir içi ulaşımda en sık tercih edilen seçeneklerden biri metrodur. M2 hattı ile Şişhane durağında inip buradan tramvay ile Sultanahmet durağına geçebilirsiniz. Ayrıca, metrobus ve otobüs hatlarıyla da kolayca ulaşabileceğiniz bir noktadır. Sultanahmet bölgesine geldiğinizde, Ayasofya'yı görmek için yürüyüş yapmanız da önerilir. İstanbul Boğazı'ndan gelen vapur seferleriyle de Eminönü veya Kabataş'tan Sultanahmet'e ulaşmanız mümkün. Ayrıca, taksi ya da özel araçla gitmek isteyenler için park alanlarının mevcut bulunduğu noktalara dikkat edilmesi önemli. Hace Hizmeti, özel araç kiralama seçenekleriyle de Ayasofya'yı ziyaret etmenizi kolaylaştırmaktadır.
Ayasofya'nın yanı sıra, tarihi yarımadada yer alan birçok turistik cazibe merkezi bulunmaktadır. Bu yerler, İstanbul'un tarihine ve kültürüne tanıklık etmenizi sağlayacak.
Ayasofya'nın etrafında lezzetli yemek deneyimleri yaşayabileceğiniz birçok restoran ve kafe bulunmaktadır. Geleneksel Türk mutfağından dünya mutfağına kadar geniş bir yelpazeye sahiptirler.